Türkiye imar barışı ile verilen yapı kayıt belgesini tartışmaya devam ederken dün İstanbul'da çöken bina yüzlere adeta tokat gibi çarptı!

İstanbul Maltepe'de çöken bina Türkiye'de büyük bir şok etkisi yaratırken haberlere yansıyan görüntüler izleyenlere depremi anımsattı.

Çöken binada yapılan arama çalışmaları Büyük Marmara depremi sonrası görüntüleri anımsatırken izleyen milyonlarca kişi göz yaşlarına boğuldu.

Türkiye Depreme Hazır Mı?

Kendi kendine çöken binaların olduğu bir ülkenin depreme hazır olduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirten uzmanlar kentsel dönüşüm projelerine hız verilmesini, çürük raporu alan binalarda kat maliklerinin izni ve onayı aranmaksızın acil yıkım yapılması gerektiği vurgulandı.

Türkiye'de kentsel dönüşümün en inşaat firmaları hem de ev sahipleri tarafından kazanç kapısı haline getirilmesi projelerin sekteye uğramasına neden olurken yaşanan sorunlar nedeni ile Fikirtepe başta olmak üzere İstanbul'da çok sayıda kentsel dönüşüm projesi yarım kalmıştı.

Kentsel Dönüşüm Hükümet Tarafından Birinci Sıraya Alınmalı

Dün hatırlancağı üzere Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kentsel dönüşümde hedeflerinin yıllık 300 bin binayı dönüştürmek olduğunu söylemişti.

Özellikle deprem riski yüksek olan bölgelerde kentsel dönüşüm projelerine öncelik verilmesi gerekirken binaların riskli yapı raporu incelemelerinin hızlı yapılması, çürük raporu olan binaların bir an önce yıkılarak yerlerine yenilerinin yapılması büyük önem taşıyor.

7 Milyon Bina Riskli!

Ne yazık ki yapılan açıklamalarda Türkiye'de yaklaşık 7 milyon binanın deprem riski yüksek olduğu belirtiliyor.

Bu binalar için acilen bina risk analiz raporu alınması gerekiyor. Binanın sağlamlığını öğrenmek için yapılan bu denetimlerde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetki verilen yapı denetim firmaları tarafından binanın sağlamlığı kontrol ediliyor.

Yapılan bilimsel ölçümler ve değerlendirmeler sonucunda binanın sağlamlığı ve depreme karşı olan dayanıklığı ölçülüyor. Yani binanın yıkılma riski bulunup bulunmadığı ve kaç şiddetine kadar depreme dayanacağı belirleniyor.

1999 ve Öncesi Yapılan Binalarda Oturanlar Dikkat!

Konu hakkında açıklama yapan Mimar ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Nihat Şen, "Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu artık herkes biliyor, 1950'li yıllardan sonra yapılan binaların doğru düzgün yapılmadığını görüyoruz. Hala bugün yüzde 60'ının kaçak ve ruhsatsız olduğunu biliyoruz. Malumunuz bugün gerçekleşen yıkımın patlamadan olduğu iddia ediliyor ve bina ruhsatının 92 yılında alındığından bahsediyoruz.

Acaba binanın o yıldan bu güne kadar hiç risk analiz raporu yapıldı mı? Bu bina doğal afetlere veya farklı risklere karşı dayanıklı mı? Bunun analizi yapılmış değil. Mevcut bir binanın risk analiz raporunun olmaması bu binanın dayanıklı olduğu anlamına gelmez. Özellikle 99 depreminden önce yapılmış her binanın risk analiz raporu alması gerekli. Yoksa kolay kolay küçük patlamalarda veya doğal afetlerde binaların kolay yıklması mümkün değildir.

Hiç vakit kaybetmeden denetimleri sıklaştırılmalı, mevcut binaların riskini raporlamalı, yıkım gerekiyorsa yıkım. Güçlendirme gerekiyorsa, güçlendirme yapılmalıdır. Aksi takdirde Olası bir depremde Türkiye'genelinde 7 milyon İstanbul'da ise 1,5 milyon bina yıkımla karşı karşıya kalabilir" dedi.

Emlak365.com