İş Dünyasından Ekonomi Yönetimine Ve Merkez Bankası'na Türk Lirası, Dolar Kuru, Faiz Ve Enflasyon Tepkisi!

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Türk lirasındaki değer kayıplarına vurgu yaparak piyasalardaki güvenin sarsıldığını söyleyip Merkez Bankası'na tepki gösterdi.
İş Dünyasından Ekonomi Yönetimine Ve Merkez Bankası'na Türk Lirası, Dolar Kuru, Faiz Ve Enflasyon Tepkisi!

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan Türkiye ekonmomisinde son yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk lirasının çok yıprandığını söyleyen Erdal Bahçıvan, “Önümüzde sürekli yıpranın bir Türk lirası var. Bunun karşılığında oluşan ihracat artışının uzun vadeli bir kazanım getireceğini düşünmüyoruz. Biz 2021 Türkiye'sinde eski dönemlerin 'yap devalüasyonu, artır ihracatı' anlayışı ile hareket eden, finansal istikrardan uzaklaşarak devalüasyonlardan medet uman iş insanları olmak istemiyoruz.” dedi.

TÜRK LİRASININ İTİBARINA GÖLGE DÜŞÜRÜLÜYOR

İSO Meclisi'nde Ekim ayı olağan toplantısında konuşarak ekonomi yönetimine ateş püsküren Erdal Bahçıvan, “Büyüme pahasına enflasyon oluşturmak Türkiye'nin lehine bir durum değil. Biz bunu kabul edemeyiz. Yaşanan kur dalgalanmaları piyasaların güvenini çok büyük oranda sarstı. Bizim en büyük markamız olarak gördüğümüz Türk lirasını emanet ettiğimiz Merkez Bankamızın da itibarına gölge düşürülüyor.” ifadelerini kullandı.

Tek sorumlunun Merkez Bankası olmadığını söyleyen Erdal Bahçıvan, “Güven ve itibar kaybı yaşanıyor. Ancak bu süreci tek bir kurumun üzerine sorumluluk yüklemesi yaparak hareket edersek yanılırız. Son yıllarda Orta Vadeli Programlarda belirtilen kur ve enflasyon tahmin hedeflerinin de tutmadığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

MERKEZ BANKASI YAPMASI GEREKENİN TAM TERSİNİ YAPIYOR

Merkez Bankası'nın çokl dikkatli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Erdal Bahçıvan, “Pek çok mesele bir arada yaşanıyor. Zorlu bir süreçten geçerken Merkez Bankası normal dönemlerdeki gibi hareket etmemeli. Çok daha farklı, çok daha titiz bir şekilde kararlar alınmalı. Ancak bunun tam tersi oluyor. Merkez Bankası'nın amacı olan fiyat istikrarı geri plana itildi. Finansal istikrar da risk altında bulunuyor.” dedi.

DÜŞÜK FAİZLERİN OLUMLU ETKİLERİ KISA SÜRER

Merkez Bankası faiz kararlarının sorunları çözmediğini söyleyen Erdal Bahçıvan, “Bugün fiyat istikrarı ile finansal istikrar noktasında yaşanan sorunlar keşke Merkez Bankası'nın faiz indirmesiyle veya faiz artırmasıyla aşılabilecek kadar kolay olsaydı. Biz faizlerin düşmesini elbette istiyoruz ama bir de serbest piyasa koşullarında gerçekeleşen bir fiyatlama gerçeği var. Belirsizlik ortadan kaldırılmazsa, güven artırılmazsa düşük faizlerin olumlu etkileri çok kısa süreli olur. Orta vadede finansal istikrar risklerinin artacağını asla unutmamalıyız.” şeklinde konuştu.

DOLAR KURU VE ENFLASYON ÖNGÖRÜLERİ TUTMADI

Orta vadeli program ve Yeni Ekonomi programı hakkında da eleştirilerde bulunan Erdal Bahçıvan, “2018'de açıklanan programda dolar kuru varsayımı 2021 yılı için 6,20 TL olarak açıklanmıştı. Bu tahmin 2019'da açıklanan programda 6,41 TL, 2020'de açıklanan programda ise 7,68 TL olarak değiştirilmişti. Son olarak Eylül'de açıklanan programda bu yıl için dolar kuru öngörüsü 8,30 TL, 2022 yılı için ise 9,27 TL olarak tahmin edilmişti.

Bugün dolar kuruna baktığımızda ise tüm tahminlerin aşıldığını görüyoruz. Enflasyonda da benzer bir durum bulunuyor. 2018 ve 2019'da açıklanan programlarda 2021 için TÜFE yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 6 olarak belirtilmişti. 2020'da bu tahmin yüzde 8'e çıkarılmış ve Eylül ayında da yüzde 16,2 olarak revize edilmişti. Yıl sonunda enflayonun bu seviyelere düşmesine ihtimal bile vermiyoruz.” dedi.