Kanal İstanbul Çevre Katliamı Mı, Güvenlik Projesi Mi?

Türk Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olarak dikkat çeken Kanal İstanbul aynı zamanda büyük tartışmalar da neden oluyor.
Kanal İstanbul Çevre Katliamı Mı, Güvenlik Projesi Mi?

Türk Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olarak dikkat çeken Kanal İstanbul aynı zamanda büyük tartışmalar da neden oluyor.

Projenin sahibi olan AK Parti Kanal İstanbul'u bir güvenlik meselesi olduğu için zorunlu görürken muhalefet kanadı ise çevre katliamı olarak isimlendiriyor.



Binali Yıldırım "Kanal İstanbul Bir Güvenlik Projesidir"



Konu hakkında katıldığı özel bir kanalın televizyon programında açıklamalarda bulunan Binali Yıldırım "Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'ndan sonra Marmara'dan Karadeniz'e açılan ikinci su yolu projesidir. Kanal İstanbul, İstanbul'un can ve mal güvenliğin teminat altına alacak bir projedir. Kanal İstanbul, Türkiye'nin milli güvenlik meselesidir" diyerek projenin önemine bir kere daha değindi.



Yıldırım açıklamasında proje ile alakalı olarak "Küçükçekmece Kanal İstanbul Projesi'nin yapılacağı ilçemiz. Birkaç cümle ile Kanal İstanbul'un ne olup olmadığını anlatmakta fayda var. Çünkü herkes farklı bir yandan anlatmaya çalışıyor. Projenin önemini gölgelemeye çalışıyorlar. Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'ndan sonra Marmara'dan Karadeniz'e açılan ikinci su yolu projesidir" diyerek projenin Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu bir kere daha vurguladı.



TMMOB Kanal İstanbul Açıklaması



Kanal İstanbul projesi hakkında rapor yayımlayayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ise son derece çarpıcı iddilara yer verdi. Projenin pek çok açıdan sakıncalı olduğunu iddia eden TMMOB Kanal İstanbul raporu içerisinde son derece çarpıcı iddialara yer verdi.



Raporda "Şimdiye kadar açıklanan verilerden dahi; Kanal projesi kapsamında; Terkoz havzası da dahil Üçüncü Havalimanı ve 3. Köprü bağlantı yollarından geriye kalan bütün orman alanları, tarım alanları, meralar, yeraltı ve üstü su toplama havzaları, havzadaki mahallelerle birlikte, Karadeniz ve Marmara denizi ve kıyıları dahil olmak üzere bütün coğrafyanın inşaat ve yıkım alanı olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır.



Bilimsel niteliği olmayan söylemler ve varsayımlar üzerinden tartışmaya açılarak meşrulaştırılmaya çalışılan “İstanbul Kanalı”, tam anlamıyla coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel kısacası yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisidir. Derhal vazgeçilmeli ve gündemden düşürülmelidir. İstanbul Kanalı projesi bir eko-kırım projesidir:



100 yıllık ömür biçilen bu proje, kentte ve bölgede geri dönüşü neredeyse imkansız ekolojik hasarlara sebebiyet verecektir. İstanbul Kanalı projesi, planlama ve koruma ilke ve esaslarını hiçe sayan bir projedir: Proje kentin üst ölçekli planına sonradan işlenmiştir ve plan ana kararlarıyla çelişmektedir" ifadeleri ile önemli bilgilere yer verildi.



TMMOB "Kanal İstanbul Fay Hattı Üzerine Kurulacak"



Beklenen büyük İstanbul depremi hakkında da uyarılarda bulunan TMMOB "İstanbul Kanalı güzergahında mevcut diri faylar, deprem hareketini ve yıkıcı hasar olasılığını artıracaktır: İstanbul’un son 2017 yıllık tarihinde Avrupa ve Anadolu yarımadasındaki yerleşimleri etkileyen M=6.8 veya daha büyük deprem sayısı 44’dür. Bunların çoğu Marmara Denizi’nin kuzey bölümünde olmuştur ve İstanbul’daki yerleşimleri de en fazla etkileyen bu depremlerdir.



İstanbul Kanalı projesi sosyo-ekonomik yaşama ve yöre halkının yaşam kalitesine büyük zarar verecektir: Proje ile, geçimini bugüne değin tarımdan, hayvancılıktan, balıkçılıktan sağlayan yöre halkının ekonomik yapısı dönüştürülecek ve yöre halkı tüm yaşam güvencesini kaybedecektir. Kırsal niteliğini kaybeden alanlarda, yer değiştirmeler kaçınılmaz olarak gerçekleşecek, bugüne değin kır yaşamı içinde varlık bulan nüfus, kent yaşamına uyum sorunları yaşayacaktır.



İstanbul Kanalı bilimsel teknik ve standartlar esas alınmadan, fizibilitesi yapılmadan ortaya atılmıştır: Uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan sorunlar, seyir güvenliğinin sağlanamaması, Kanalın yapım, işletim maliyeti ve geri ödeme süresindeki dengesizlikler nedeniyle Kanal, telafisi imkansız sorunlar doğuracaktır.



Sayılan bu nedenlerle bizler, çevremizin, kentlerimizin, bölgemizin ve insanımızın geleceğini tehdit eden, yaşam haklarını gasp eden bir eko kırım projesi olan İstanbul Kanalı derhal gündemden düşürülmeli ve Kanal bahanesiyle yapılmakta olan arsa ve gayrimenkul spekülasyonlarına son verilmelidir"çağrısında bulunuldu.



Kanal İstanbul Yapılacak Mı, Yapılmayacak Mı?



Tarafların karşılıklı açıklamaları bu şekilde olurken Kanal İstanbul ihalesi için bu sene içerisinde kesin yapılacak açıklaması Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yapılmıştı. Ancak projenin kaderini yerel seçim sonuçları ve seçim sonrasında oluşacak ekonomik iklim belirleyecek gibi görünüyor.



Haber Kaynağı: Emlak365.com