Türkiye koranavirüs salgını sonrasında karantina önlemleri ile hastalığın yayılımını en az seviyeye çekmeye çalışırken yaşanan gelişmeler şu anda restorasyonda olan Urla Karantina Adasını yeniden gündeme getirdi. Detaylar haberimizde...

İnsanlık tarihi boyunca çok sayıda salgın hastalık yaşanırken bu hastalıklar ile ilgili alınan önlemler de çağlar ile beraber değişti.

Artık insanların uçaklarla dünyanın dört bir yanına seyahat etmeye başlaması ile koranavirüsü hastalığında olduğu gibi ne yazık ki yayılım hızı arttı.

URLA KARANTİNA ADASI CORANA VİRÜSÜ İÇİN KULLANILIR MI?

Şu anda restorasyonda olan ada çalışmaların tamamlanmasının ardından müzeye çevrilecek.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde o dönemde sıklıkla görülen kolera ve veba gibi hastalıklarla mücadele etmek amacı ile Fransızlara yaptırılan ada o dönemin en etkili tedavi merkezi olarak kullanılıyordu. Adada şu anda ayakta kalan 16 tarihi yapı bulunurken bu yapılar Türkiye Hudut ve Sahilleri Genel Müdürlüğü tarafından restore edilecek.

Toplam 323 dönüm üzerine kurulu bulunan karantina adası korana virüsü sonrasında yeniden gündeme gelirken ada hakkında bilgilendirmede bulunan Urla Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, "İzmir'de karantina ilk kez 1840 yılında 'Karantina Semti' olarak isimlendirilen semtte uygulanıyor.

İzmir şehri hızla büyüdüğünden demiryolu ve ticarette hacmi arttığından, şehir içinde kalan bu izolasyon merkezi, Urla'ya taşınıyor. 1866 yılına kadar karantina süresi ve uygulamalarında dünyada belirlenmiş bir standart ve bilimsellik yok" diyerek söz konusu adanın bilimsel karantina merkezlerinin dünya üzerindeki ilk örneği olduğunu söyledi.

Restorasyon kapsamında ihale sürecinde sona gelinen adanın ihalesi tamamlandıktan sonra Osmanlı tarihinden günümüze kalan önemli tarihi merkezlerden biri olduğu belirtiliyor.

Emlak365.com