MHP'den Kanal İstanbul Projesi ve Montrö Sözleşmesi Açıklaması
Kanal İstanbul Projesi hakkında geleceği merak edilen konu başlıklarından birisi olan Montrö sözleşmesine dair yeni açıklamalar geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Kanal İstanbul Projesine dair paylaşmış olduğu yazılı açıklamasında bu konuya değindi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, geçmişten bu güne kadar olan süreçte MHP'nin Kanal İstanbul Projesine dair düşüncelerini açıkladı.
2011 YILINDAKİ MHP'NİN DURUŞUNA DAİR AÇIKLAMA
Semih Yalçın'ın MHP'nin temel ilkelerinden taviz vermeden, geçmişteki kimi değerlendirmelerini gözden geçirebilmekte ve memleketimizin hayrına olmak üzere, bazı siyasi adım ve projelere destek verdiğini açıkladı. Bu kapsamda bunun bir örneği olarak Kanal İstanbul Projesini örnek gösteren MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 2011 yılınında oluşan şartlar ise 2020 yılı şartlarının değiştiğini ifade etti.
Türkiye'nin deniz ticareti konusunda dünya pastasından çok az pay aldığını ifade etti. Konuşmasının devamında bu Türkiye'nin küresel hamleler yapmasının doğal olduğunu söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Kanal İstanbul'u 2011 koşullarında değerlendirip bugünkü bölgesel ve küresel fotoğrafı görememek, en hafif tabirle cehalettir, ifadelerini kullandı.
MONTRÖ AÇIKLAMASI
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili yayınladığı yazılı açıklamasının devamında şu sözleri aktardı.
"Akdeniz'i Marmara üzerinden Karadeniz'e bağlayacak ve Türkiye'nin deniz ticaretine muazzam katkılarda bulunacak bir 'iç suyolu' olan Kanal İstanbul da bu çerçevede mütalaa edilmelidir. Kanal İstanbul'u 2011 koşullarında değerlendirip bugünkü bölgesel ve küresel fotoğrafı görememek, en hafif tabirle cehalettir. Bu hususta MHP'nin temel beklentisi, Kanal İstanbul iç suyolunun, Boğazların hükümranlık haklarını Türkiye'ye veren, bölgede ve Karadeniz'de barışın sürmesine katkıda bulunan Montrö Sözleşmesi'ne halel getirmeyecek surette düzenlenmesidir. O takdirde Kanal İstanbul hem siyasi hem ekonomik hem de konjonktürel açıdan stratejik bir proje değeri taşıyacaktır."
