Ne yazık ki yapı stokunun büyük bir bölümü sorunlu olan ve güvenlik riski oluşturan Türkiye'de kentsel dönüşüm çalışmaları da son derece yavaş bir şekilde ilerliyor. Orta şiddetli depremlerin dahi yıkıma ve can kayıplarına neden olduğu Türkiye için kritik uyarı geldi.

EVİM DEPREME DAYANIR MI, RİSKLİ BİNA NASIL ANLAŞILIR?

Konu hakkında açıklamada bulunan Kakıcı - Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek vatandaşlara oturdukları binaları kontrol etmelerini önererek;

Projesiz ve ruhsatsız binalar,

Hazır beton kullanılmadan inşa edilen binalar,

Beton dayanımı C10 altında olan binalar,

Betonunda deniz kabuğu gibi yabancı madde olan binalar,

Kolon ve kirişlerinde çatlama olan binalar,

Bodrum katında rutubet ve nem olan binalar,

Kolon demirlerinde paslanma olan binalar,

Dolgu zemin üzerine yada dere yatağına inşa edilen binalar için riskin yüksek olduğunu dile getirdi. Bu gibi olumsuzlukların olduğu binaların mutlaka risk tespiti raporu almalarını ya da deprem dayanıklılık raporu alması gerektiğini belirten Avukat Kakıcı "Belediye, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Kaymakamlık gibi resmi kurumlara başvurmak ya da özel bir şirketle anlaşarak test yapılmasını isteyebilirsiniz. Oturduğunuz binanın olası depremlere karşı dayanıklılığını ölçtürmek ya da depremler sırasında binasının alabileceği hasarı öğrenmek isteyen bina sakinleri site veya bina yöneticisinden bu analizin yapılmasını talep edebilir" diyerek vatandaşlara yol gösterdi.

1999 ÖNCESİ YAPILAN BİNALAR NEDEN DAHA RİSKLİ KABUL EDİLİYOR?

Türkiye 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi ile tarihi bir yıkım yaşamış, enkaz altında kalan çok sayıda kişi hayatını kaybederken pek çok şehirde binalar yıkıma uğramıştı. Yaşanan büyük felaketin ardından 1999 yılında çıkarılan yasa ile binaların yapım aşamasında ki standartlar yükseltilmiş, yeni denetim mekanizmaları getirilmişti. Bundan öncesinde yapılan binalarda ne yazık ki denetimler yeteri kadar yapılamadığı için binanın sağlamlığı konusunda soru işaretleri bulunuyor.