Geçtiğimiz Şubat ayında Avrupa Birliği’nin (AB), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2397 nolu karar ile uyumlu bir şekilde genişlettiği yaptırımlara şimdi de Türkiye dahil oldu.

Resmi Gazete’de yer alan kararda Kuzey Kore’ye yönelik kısıtlayıcı yaptırımlar getirildi. Bir çok ticari malın iki ülke arasındaki alışverişi yasaklanırken Kuzey Kore vatandaşı 39 kişinin mal varlıklarına el konuldu ve Türkiye’ye giriş yasağı getirildi.

TİCARETİ YASAKLANAN EMTİALAR

Kumaş, tekstil ürünleri, kurşun, doğalgaz satış ve nakliyatı, rafine petrol ürünleri, gıda ve tarım ürünleri, elektrikli aletler, makine, toprak, magnezit ve magnezya dahil olmak üzere taş, kereste ve deniz taşıtları.

Herhangi bir vasıta aracılığı ile Kuzey Kore'ye sevki ve satışı yasaklar listesine eklenen bu malların varlığına ilişkin geçerli şüphelerin olduğu durumlarda her türlü tesis ve platformda denetim serbestliği getirildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından yayınlanan listeye dahil olan deniz taşıtlarının acil bir durum olmadığı Türkiye'ye girişi ve gemiden gemiye taşımacılık yapılması yasaklandı.

Ticari yaptırımların yanı sıra kararda çeşitli alanlarda farklı kısıtlamalar da yayınlandı.

Kuzey Kore vatandaşı olan eğitmen, stajyer ve diğer yetkili askerlere Türkiye’de eğitim kısıtlaması getirilirken BMGK'nin 2375 sayılı kararından önce kabul edilenler hariç Kuzey Kore vatandaşlarına çalışma izni verilmeyecek.

39 KİŞİNİN MAL VARLIĞI DONDURULDU

Değişiklik kapsamında 39 kişi daha mal varlığına el konulan veya seyehat yasağı getirilen kişiler listesine dahil edildi. Bunların yanı sıra, 12 kuruluş ve 25 deniz taşıtı bu listeye eklendi.

HEDEF KUZEY KORE’NİN YÜRÜTTÜĞÜ NÜKLEER PROGRAMA DESTEK SAĞLAYACAK HER TÜRLÜ TRANSFERİN ÖNÜNE GEÇMEK

BMGK, bütün tepkilere aldırış etmeden nükleer ve balistik füze çalışmalarını sonlandırmayan Kuzen Kore'ye yaptırım uygulamaya karar vermişti.

KUZEY KORE'DEN SERT TEPKİ

Kuzey Kore Dışişleri bakanı getirilen ağır yaptırımlara ilişkin kararı kesinlikle kabul etmediklerini ve bu kararı Kuzey Kore'deki barış ve huzuru bozan bir "savaş nedeni" olarak gördüklerini açıkladı. Bakanlık, Kuzey Kore'nin ekonomik olarak yalnız bırakılmak istendiği ve ABD'nin Kuzey Kore liderinin uyguladığı rejimin nükleer gücünden korku duyduğunu belirtti.