Kentsel Dönüşüme Getirilecek SED Zorunluluğu Nedir?

Hem çarpık kentleşmenin ortaya çıkardığı kötü görüntüyü düzeltmek hem de olası bir depremde can ve mal kaybı riskinin en aza düşürmek için Türkiye'nin pek çok bölgesinde kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştirilmeye devam ediliyor.

Hem çarpık kentleşmenin ortaya çıkardığı kötü görüntüyü düzeltmek hem de olası bir depremde can ve mal kaybı riskinin en aza düşürmek için Türkiye'nin pek çok bölgesinde kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştirilmeye devam ediliyor.

Uygulanan projeler ile şehirlerin çehreleri değişirken kentsel dönüşümün daha sorunsuz olarak hayata geçirilmesi için yeni uygulamalar da hayata geçiriliyor. Bunlardan biride kentsel dönüşüme getirilmesi planlanan SED zorunluluğu olarak öne çıkıyor. Peki, kentsel dönüşümde SED zorunluluğu nedir?


Sosyal Etki Değerlendirme (SED) Zorunluluğu Nedir?


Meclise verilen Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi ile beraber SED zorunluluğu bir anda kamuoyunun ilgi alanlarından biri oldu. Bilindiği üzere kentsel dönüşüm çalışmaları ile yaşanılan bölgeler bir anda kalkınırken daha önce gecekondu tipinde müstakil yaşama alışan kişiler bir anda çok katlı binalarda yaşama adapte olmak zorunda kalıyorlar.

İşte SED zorunluluğu tam bu noktada devreye giriyor ve Sosyal Etki Değerlendirme raporu ile beraber yapılacak olan proje sonucunda kentsel dönüşüm projelerinin sosyal etkileri için araştırılma zorunluluğu getirilecek. Kamuoyuna açık olarak hazırlanacak bu raporlar belediye eli ile vatandaşların bilgisine sunulacak. İsteyen kişiler belediyelerden bu raporlara ulaşabilecek. SED raporu hazırlama görevini ise demokratik kitle örgütleri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, halk örgütlenmeleri ve meslek kuruluşları görev alacak.


Kentsel Dönüşüm Sosyal Etki Değerlendirme Raporu Kanun Değişikliği Maddesi


İlgili değişimi kapsayan kanun maddesi ise şu şekilde yer alıyor;

"MADDE ,11/A- Büyükşehir içindeki alt yapı, ulaştırma, kent planlaması ve imar hizmetlerinin yürütülmesinde ve bu alanlara ilişkin proje düzenlemelerinde, bunların toplumsal etkilerini ölçmek üzere Sosyal Etki Değerlendirmesi yapılması zorunludur. Sosyal Etki Değerlendirmesi raporları, hemşehrilerin ve kentsel mekânların proje ve hizmetlerden olası etkilenme düzeyini, olumlu ve olumsuz etkileri birlikte gözetecek biçimde içerir. Raporların hazırlanmasında, sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler ve hemşehri örgütlenmelerinin katılımı esastır. Sosyal Etki Değerlendirmesi raporlarını hazırlamak üzere kurulacak raporlama kurullarının üyeleri, kent konseyleri tarafından belirlenir.

Sosyal Etki Değerlendirmesi raporları, kamuya açık olup büyükşehir belediyesince basım-yayım yoluyla hemşehrilerin bilgisine sunulur. Bilgiye sunma tarihini izleyen iki ay içinde raporlar, büyükşehir belediye meclisinde okunur ve rapor üzerinde görüşme açılır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, bu maddenin yayımı tarihini izleyen altı ay içinde İçişleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."

Kaynak: emlak365.com

Emlak Haberleri Haberleri