Tarihi Yarımada İçerisinde Yer Alan Yapılar Da İmar Barışı Hakkı İstiyor

İmar barışı başvuruları 30 Ekim 2018 tarihi itibari ile sona erecek. Başvuru tarihinin dolmasına yakın tarihi yarımada içerisinde kalan yapılar için de imar barışı hakkı tanınması istendi. Detaylar haberimizde...
Tarihi Yarımada İçerisinde Yer Alan Yapılar Da İmar Barışı Hakkı İstiyor

İmar barışı başvuruları 30 Ekim 2018 tarihi itibari ile sona erecek. Başvuru tarihinin dolmasına yakın tarihi yarımada içerisinde kalan yapılar için de imar barışı hakkı tanınması istendi. Detaylar haberimizde...

İmar barışı hakkının açıklandığı ilk günlerde tarihi yarımada da imar barışı kapsamına alınmıştı. Ancak daha sonra gelen yoğun tepkiler üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarihi yarımadayı imar barışı kapsamından çıkarmıştı.



İmar Barışı Tarihi Yarımada'nın Yüzde 90'ını Kapsıyor



İstanbul Tarihi Alanlar Başkanı Halil Onur konu hakkında açıklamada bulunarak UNESCO’nun koruma listesinde yer alan tüm yerlerin imar barışı kapsamı dışına alınması gerektiğini söylerken Örneğin, kültür varlığına bir bina eklenmiş, yapı kullanım belgesi aldığında ne olacak?



O eserin restorasyonu gündeme geldiğinde kaçak katı nasıl restore edeceğiz? Ben aynı zamanda Koruma Kurulu üyesiyim, kaçak kat önüme bu geldiğinde Kanun gereği yıkılmasını istemem gerekir. Ama vatandaş da o zaman ‘ben parasını ödedim, kaldırmam’ diyecek.



O zaman ne yapacağız? Biz yasa çıkmadan ilgili kurumlara yazı yazdık. ‘Orası bir bütündür, orası burası ayrılamaz’ dedik. Danışma kurulunda da tüm üyeler sakıncaları dile getirdiler. Biz de ilgili kurumlarla paylaştık. Sehven yapılmış bir hata olarak düşünüyoruz.



Kültürel Miras Etki Değerlendirme (KÜMED) çalışması yapılmadan, Tarihi Yarımada’ya getiri ve götürüleri hesaplanmadan bu tür oldubittiler olmamalı. Sadece Tarihi Yarımada değil UNESCO’nun Türkiye koruma listesinin tamamı barış dışına çıkarılmalı” dedi.



Otelciler "Mağdur Ediliyoruz, Bu Hak Bize De Tanınmalı"



Konunun karşı tarafından yer alan İstanbul Otelciler Odası Başkanı ve AK Parti eski Milletvekili Ahmet Yaşar “Sadece tarihi eser yönünden değerlendirerek, bölge olarak ele alınmışsa Türkiye’nin birçok bölgesinde tarihi eser olan yerler kanun kapsamı dahilindedir. Kapsam içine alınan mahallelerde tarihi eser daha çoktur.



Örnek gerekirse Sultanahmet, Küçük Ayasofya ve Büyük Ayasofya Akbıyık Caddesi bölgeleri tamamen tarihi bölge olmasına rağmen, bire bir tarihi binalar dahil, kapsama alınarak yasal hale gelmiştir. Özellikle Sirkeci Hocapaşa Mahallesinin kapsam dışında bırakılmasının hiçbir gereği yoktur.



Yüzlerce üyemizin mağdur olmaması için bu krokinin yeniden düzenlenmesini talep etmekteyiz. Bölgenin kapsam içine alınması halinde devlete ciddi ekonomik gelir sağlanacaktır. Bölge kapsam dışı bırakılmamış olsaydı; devletin kasasına girecek nakit para tahminimizce 5 milyar TL’yi aşacağı yönündedir" dedi.



Haber Kaynağı: emlak365.com



NOT: BU HABERİN İZİNSİZ, AKTİF LİNK VERİLMEDEN, BİR BÖLÜMÜNÜN ALINMASI VEYA TAMAMININ KOPYANIP KULLANILMASI DURUMUNDA HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAKTIR…"